Oran analizi nedir, finansal analiz ve değerlendirme süreçlerinde önemli bir yere sahip olan ve şirketlerin performanslarını daha iyi anlamaya yardımcı olan bir yöntemdir. İşletmelerin finansal durumlarını ve başarılarını ölçmek için kullanılan bu analiz, hem yatırımcılar hem de şirket yöneticileri için büyük değer taşımaktadır. Bu blog yazısında, oran analizi yönteminin temel prensiplerini, farklı oran türlerini ve analiz sürecini detaylı bir şekilde ele alacağız. Ayrıca, oran analizi ile ilgili avantajlar ve sınırlılıkları değerlendirerek, bu yöntemi daha etkin bir şekilde kullanmanız için size rehberlik etmeyi amaçlıyoruz.
Oran Analizi Nedir?
İçerik Rehberi
Oran analizi, finansal tablolarda bulunan değişkenlerin birbirlerine oranlanması sonucunda bulunan değerin yorumlanmasıdır. Finansal analiz teknikleri içerisinde en fazla kullanılan yöntemlerden birisidir. İşletmeler ve firmaların bilinmeyen taraflarının fark edilmesini sağlıyor.
Kelime anlamına bakıldığında da benzer bir tanıma ulaşılabiliyor. Oran; iki farklı değişkenin birbirine bölünmesidir. Analiz ise eldeki verilerin bilimsel gerçekler ışığında yorumlanmasıdır. Buradan hareketle oran analizi; iki değişkenin oranlanması sonucunda elde edilen değerin yorumlanması şeklinde tanımlanıyor.
Oran analizinde en az iki grup olması gerekiyor. Böylece oranlama yapılabilir. Ayrıca finansal tablolardaki durumun net bir şekilde anlaşılması için yapılan analizde karşılaştırma tekniklerinden yararlanılıyor. Böylece işletmenin tam olarak hangi seviyede olduğu çok daha net bir şekilde anlaşılıyor. Bu noktada tercih edilecek bazı karşılaştırma yöntemleri şunlardır;
- Standart olarak kabul edilen oranlarla kıyaslama
- Aynı sektörde faaliyet gösteren şirketlerle kıyaslama
- Hedeflenen oranlarla kıyaslama
- Geçmişteki oranlarla kıyaslama
Finansal tabloların analiz edilmesinde kullanılan teknik ve yöntemler amaca bağlı olarak değişiyor. Örneğin; şirketin hissedarları bu noktada karlılığa daha fazla önem verirken işletmeye borç verenler için likidite oranı daha büyük bir öneme sahip oluyor. Bundan dolayı amaca bağlı olarak farklı oranlar ele alınır. Analizlerde en fazla tercih edilen oranlar şunlardır;
Karlılık Oranları
Bir şirketin karlılık seviyesinin tespit edilmesi için kullanılır.
Likidite Oranları
İşletmenin likidite seviyesin gösteren orandır. Aynı zamanda işletmenin kısa vadeli borç durumunu ve bunlara ilişkin ödeme gücünü de gösteriyor. Stok bağımlılık oranı, asit test oranı, cari oran ve nakit oran bu sınıf içerisinde yer alıyor.
Faaliyet Oranları
İşletmenin sahip olduğu kaynakları ve varlıklarını ne kadar etkili kullandığını gösterir.
Büyüme Oranları
İşletmenin yıllara bağlı olarak göstermiş olduğu büyüme performansının değerlendirilmesini sağlıyor.
Burada yer alan analizlerin tamamı oldukça değerlidir. Likidite oranları ile büyüme oranları bilanço kalemleri arasındaki ilişkiye göre şekilleniyor. Faaliyet oranları ile karlılık oranları ise bilanço ve gelir tablosu kalemleri arasındaki ilişki sonucunda ortaya çıkıyor.
Likidite Oranları Nedir?
Oran analizi içerisinde bulunan likidite oranlarının büyük bir oranı bulunuyor. Bu oranlar, işletmenin likidite seviyesini farklı şekillerde gösteriyor. Likidite seviyesi ile aslında işletmenin kısa vadeli borçların ödeme gücü gösterilir. Bundan dolayı işletmelerin mutlak surette likidite oranlarını dikkate alması gerekiyor.
Likidite oranları seviyesinin tespit edilmesi için kullanılan farklı oranlamalar bulunuyor. Oran analizi nedir sorusuna cevap niteliğinde olan likidite oranları seviyesi tespitinde öne çıkanlar şunlardır;
Cari Oran
Cari oran dönen varlıkların kısa süreli borçlara bölünmesi ile bulunur. Elde edilen oran ile kısa vadeli borçların ödeme gücünün ne seviyede olduğu anlaşılır. Sağlıklı bir işletme için cari oranın 2.00 seviyesinden yüksek olması istenir.
İşletmeniz için bankalardan veya farklı finans kuruluşlarından kredi alacaksanız, ilgili finansal kuruluşun ilk olarak cari orana bakacağını unutmayın. Bundan dolayı dış kaynak bulunması ile cari oran arasında ciddi bir ilişki bulunuyor.
Asit Test Oranı
Asit test oranı; dönen varlıklardan stokların çıkarılması sonucunda elde edilen değerin kısa vadeli borçlara bölünmesi ile bulunuyor. Cari orana benzer bir veri olmasına karşın cari orana göre daha anlamlıdır. Asit test oranının hesaplanması sırasında dönen varlıklardan stokların çıkarılması ile kısa vadeli borçların mevcut likidite ile ne kadar hızlı ödeneceği tespit edilmektedir.
Stok Bağımlılık Oranı
Stok bağımlılık oranı; kısa vadeli borçlardan eldeki nakit ile menkul kıymetler çıkarılması ile elde edilen değerin stoklara bölünmesi ile bulunur. Bulunan bu değer ise kısa vadeli borçların ödenmesi için stokların ne kadarının satılması gerektiğin gösteriyor. Stok bağımlılık oranı çoğunlukla asit test oranının 1’den küçük çıkması durumunda kullanılır.
Nakit Oran
Nakit oran; hazır değerler ile menkul kıymetlerin toplamının kısa vadeli borçlara bölünmesi ile elde ediliyor. Nakit oranı, herhangi bir nakit akışı olmayan durumlar için anlamlı sonuçlar veriyor. Böyle zamanlarda eldeki menkul kıymetler ile nakitlerin kısa vadeli borçları ne düzeyde karşılayacağını gösteriyor. Finansal tablolarda önemli bir yeri olan nakit oranı aynı zamanda disponibilite oranı olarak da isimlendirilir. İşletmenin finansal yapısının sağlıklı olması durumunda nakit oranının 1.00 değerinden yüksek olması beklenir.
Oran analizi yaparken kullanılacak farklı teknikler bulunuyor. Finansal tablolarda yer alan verileri analiz etmek için bunlardan uygun olanlar kullanılır. Oranlar amaca yönelik çıkarımların yapılmasını sağlar. Oran analizinin nasıl yapılacağı ise yine elde edilecek sonuçla neyin amaçlandığına göre değişir. Dolayısıyla finansal tabloların sağlıklı olup olmadığını anlamak için birden fazla oran analizi tekniğinden yararlanmak gerekir.
No Comment! Be the first one.